Üretmek
Üretmek, Kendini Ciddiye Almak ve Hayatın Anlamı
Yıllarımı düşünüyorum; hayatımı nasıl yaşayacağımı, geleceğimi nasıl şekillendireceğimi. Her zaman dünyaya ne verebileceğimi ve kendime ne katabileceğimi sorguluyorum. Sanırım tek sahip olduğum şey bu: üretme arzusu. Bu arzu olmadan bir hayat düşünemiyorum. İçimden geçirdim, bu dünyada bana özgüven katan şey ne diye. Cevap net: Geleceğin benim için bomboş bir eğlence ürünü değil, bir kişilik inşası olması.
Nasıl Bir Kişilik?
Peki, bu nasıl bir kişilik? Üretmeyi seven, üreten herkesin yanında olan, çalışmanın ve sürecin insana iyi şeyler getireceğine inanan ve en önemlisi, istediği bir alanda kendini kanıtlayabilmiş bir insan. Bu alan yazılım mı olur, elektronik mi, yoksa başka bir şey mi, bilmiyorum. Tek bildiğim, üretmeye olan tutkum. Üretmek, benim için neden bu kadar anlamlı? Çünkü üretmek, zihninin yapabileceklerinin en büyük kanıtı. Olmayan bir şeyi var etmek, insanın tanrıyla iletişimi gibi bir durum sanki bir işbirliği.
İnsanlık, yıllar boyu bu dünyaya hâkim oldu. Ancak bugün, kendi zekâmızı ve aklımızı daha saf bir sisteme yükleyerek bu hâkimiyeti kaybettiğimizi hissettiğimiz bir dönemdeyiz. Yine de insanlığın duyguları, varlığımızın değerini ortaya koyuyor. Duygular, matematiksel bir olayla açıklanamayan bir yan taşıyor. Bizi değerli kılan, hayatta tutan da bu.
Sınav Stresi ve Anlam Arayışı
Biraz önce sınav stresimi ve duygularımı düşünme fırsatım oldu. Yaptığım şeyin değeri ne, diye sorguladım. Cevap, hayatı ciddiye alan bir insanın, geleceğe bakış açısını dünyaya gösterebilmesi. Asıl korkum, dünyanın unutup gideceği bir insan olmak. Düşünsenize, büyük katkıları olan bir insan, kendini ciddiye almasaydı o noktaya gelebilir miydi? Yaptığı şeyin değeri ortaya çıkar mıydı? Hayır, çıkmazdı. Çünkü o insanı farklı kılan, çabalarken sebebini bilmesi, tüm acılara katlanmasıydı. Onu değerli yapan ve anlamlı kılan da buydu.
Anlam Arayışında Bir Ömür
Bence bu dünyada tutunabileceğim tek şey, anlam arayışı. Buna yıllarımı, ömrümü dökmeye hazırım, ne pahasına olursa olsun. Sınav stresimin, korkularımın sebebi de bu: Kendimi ciddiye almam. Bu, hem bir yük hem de bir nimet. Çünkü kendini ciddiye almak, hayatı ciddiye almak demek. Bu da insana eşsiz bir anlam katar.
Üretmek, benim için bir yaşam biçimi. Kendimi ve dünyayı inşa etmenin yolu. Peki, sizin için anlam ne? Siz neyi ciddiye alıyorsunuz?